Nanoteknoloji maddenin atomik ve moleküler seviyede kontrol
etme bilimidir. Genel olarak 100 nm ve daha küçük boyutta malzeme ve
aygıt geliştirmekle ilgilidir. 1 nm, metrenin milyarda biridir.
Nanoteknoloji birçok alanı kapsayan bir bilim dalıdır. Aygıt fiziği,
malzeme bilimi, elektronik, kimya, biyoloji gibi dallardan bilim
dallarından araştırmacılar, nanoteknoloji çalışmaları yapmaktadır.
Nanoteknolojinin etkileri üzerinde çok tartışma olmuştur.
Nanoteknolojinin tıp, elektronik ve enerji üretimi gibi alanlarda
uygulanma potansiyeli vardır. Bunun yanında, her yeni teknolojide
olduğu gibi, nanomalzemelerin de sağlık ve çevre üzerindeki etkileri
merak edilmektedir
Buckminsterfullerene C60, buckyball olarak da bilinir. 60 tane karbon atomunun bir futbol topu şeklinde biraraya gelmesinden oluşur.
Nanoteknoloji kelimesini ilk defa kullanan Tokyo Bilim
Üniversitesi'nden Norio Taniguchi olmuştur. 1974'de yayınlanan bir
makalede [2]
Taniguchi'nin tanımı şöyledir: "'Nano-teknoloji' genel olarak
malzemelerin atom atom ya da molekül molekül işlenmesi, ayrılması,
birleştirilmesi ve bozulmasıdır." Nanoteknoloji kelimesinin ortaya
çıkmasından önce, fikir olarak dile getirlmiştir. Bunlardan en erkeni Richard Feynman'ın
"Aşağıda Daha Çok Yer Var" adlı konuşmasıdır. Feynman bu konuşmasında
atomları ve molekülleri kontrol etmeyi becerebileceğimizden, bunu
yapabilmek için de yeni aletlere ihtiyacımız olduğundan bahsetmiştir.
Atomik seviyede yer çekimi kuvvetinin öneminin azalacağına, Van der
Waals gibi zayıf kuvvetlerin öneminin artacağını da belirtmiştir.
Feynman'ın yanında bir başka fikir adamı ise Eric Drexler'dır. 1986'da
yayınladığı "Yaratma Motorları: Nanoteknolojin Yaklaşan Devri" ve
"Nanosistemler: Moleküler Mekanizmalar, Üretim ve Hesaplama"
kitaplarında istediğimiz maddeyi atom atom dizerek oluşturan
nanorobotların varolabileceğini ispat etmeye ve bu teknolojinin
etkilerini ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ayrıca "Yaratma Motorları:
Nanoteknolojin Yaklaşan Devri" yayınlanan ilk nanoteknoloji kitabıdır.
Nanoteknolojinin gelişmesini sağlayan buluş ise Tarama Tünelleme
Mikroskobu'nun keşfedilmesidir. Bu mikroskop sayesinde iletken bir
yüzeydeki atomların yerleri değiştirilebiliyordu. Bu gelişmeyi 1986'da
fullerinelerin ve karbon nanotüplerin keşfi izledi. 2000'de ABD'nin
nanoteknolojiye yatırım yapması sonucu tüm Dünya'nın birçok ülkesinde
nanoteknoloji araştırmaları başlamış oldu.
Nanoboyutun farkı [değiştir]
Nanoteknolojiyi bu kadar ilginç kılan unsur, malzemelern nanoboyutta
makrodünyadan farklı davranmalarıdır. Külçe şeklindeki altın başka
maddelerle reaksiyona girmek istemezken, nanoboyuttaki altında bu
durumun tam tersi gözlemlenmektedir. Kuantum etkileri yüzünden
maddeler, nanoboyutta farklı özellikler göstermektedir. Bu özellik
yüzünden, bilim adamları malzemelerin nanoboyuttaki hallerini
araştırıp, sorunlara çözüm bulmaya çalışmaktadırlar.
Türkiye'de nanoteknoloji [değiştir]
Nanoteknolojinin 2025 yılı itibariyle hayatımızı büyük ölçüde
etkileyeceği düşünülmektedir. Türkiye de şimdiden nanoteknolojiyi
üretir hale gelebilmek için uygun adımlar atmaya başlamıştır.
Tübitak'ın 2023 Vizyon Programı'nda nanoteknoloji yer almış ve yol
haritası oluşturulmuştur.[3] En önemli gelişme Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nin (UNAM) kurulmasıdır. Bu merkezin amacı Türkiye'de nanoteknolojinin araştırma merkezi olmaktır. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından 28 milyon YTL yatırım yapılan merkez son derece modern aletlerle donatılmıştır. [4] Türkiye'nin her yerinden araştırmacılar UNAM'ın bu imkanlanlarından yararlanabilmektedir. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, TÜBİTAK MAM,
gibi merkezler de nanoteknoloji araştırması yapılan yerlerdendir.
Ülkemizde nanoteknoloji ile ilgili etkinlikler de yapılmaktadır.
Bunlardan bazıları 4 yıldan beri yapılan NANO TR konferansları, 22-23
Aralık 2008 tarihleri arasında Sabancı Center'daki
"Nanoteknoloji Pazarı"'dır. Şu anda Türkiye'de yeni kurulan 13 tane
nanoteknoloji şirketi vardır. Büyük şirketlerin de nanoteknolojik
ürünleri piyasaya sürülmüştür.[5]
Nanoteknolojinin kullanım alanları [değiştir]
Nanoteknoloji yavaş yavaş hayatımıza girmektedir. Şu an
nanoteknolojinin 2. devresinin sonlarındayız. 2010 yılı itibari ile 3.
nesil, 2020 yılı itibari ile de 4. nesil nanoteknolojik ürünlerin
çıkması bekleniyor. ABD'de de bulunana Project On Emerging
Nanotechnologies adlı kurumun internette yayınladığı listede Ocak 2009
itibari ile 803 nanoteknolojik ürün bulunmaktadır.[6]
Listede sağlık, tekstil, elektronik, otomotiv, gıda ürünlerinden
örnekler bulunmaktadır. Günümüzdeki nanoürünlerin çoğu varolan bir
malzemeye nanoyapılarla suyu itme, güzel koku salma gibi ek özellikler
eklenmiş halidir.
etme bilimidir. Genel olarak 100 nm ve daha küçük boyutta malzeme ve
aygıt geliştirmekle ilgilidir. 1 nm, metrenin milyarda biridir.
Nanoteknoloji birçok alanı kapsayan bir bilim dalıdır. Aygıt fiziği,
malzeme bilimi, elektronik, kimya, biyoloji gibi dallardan bilim
dallarından araştırmacılar, nanoteknoloji çalışmaları yapmaktadır.
Nanoteknolojinin etkileri üzerinde çok tartışma olmuştur.
Nanoteknolojinin tıp, elektronik ve enerji üretimi gibi alanlarda
uygulanma potansiyeli vardır. Bunun yanında, her yeni teknolojide
olduğu gibi, nanomalzemelerin de sağlık ve çevre üzerindeki etkileri
merak edilmektedir
Buckminsterfullerene C60, buckyball olarak da bilinir. 60 tane karbon atomunun bir futbol topu şeklinde biraraya gelmesinden oluşur.
Nanoteknoloji kelimesini ilk defa kullanan Tokyo Bilim
Üniversitesi'nden Norio Taniguchi olmuştur. 1974'de yayınlanan bir
makalede [2]
Taniguchi'nin tanımı şöyledir: "'Nano-teknoloji' genel olarak
malzemelerin atom atom ya da molekül molekül işlenmesi, ayrılması,
birleştirilmesi ve bozulmasıdır." Nanoteknoloji kelimesinin ortaya
çıkmasından önce, fikir olarak dile getirlmiştir. Bunlardan en erkeni Richard Feynman'ın
"Aşağıda Daha Çok Yer Var" adlı konuşmasıdır. Feynman bu konuşmasında
atomları ve molekülleri kontrol etmeyi becerebileceğimizden, bunu
yapabilmek için de yeni aletlere ihtiyacımız olduğundan bahsetmiştir.
Atomik seviyede yer çekimi kuvvetinin öneminin azalacağına, Van der
Waals gibi zayıf kuvvetlerin öneminin artacağını da belirtmiştir.
Feynman'ın yanında bir başka fikir adamı ise Eric Drexler'dır. 1986'da
yayınladığı "Yaratma Motorları: Nanoteknolojin Yaklaşan Devri" ve
"Nanosistemler: Moleküler Mekanizmalar, Üretim ve Hesaplama"
kitaplarında istediğimiz maddeyi atom atom dizerek oluşturan
nanorobotların varolabileceğini ispat etmeye ve bu teknolojinin
etkilerini ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ayrıca "Yaratma Motorları:
Nanoteknolojin Yaklaşan Devri" yayınlanan ilk nanoteknoloji kitabıdır.
Nanoteknolojinin gelişmesini sağlayan buluş ise Tarama Tünelleme
Mikroskobu'nun keşfedilmesidir. Bu mikroskop sayesinde iletken bir
yüzeydeki atomların yerleri değiştirilebiliyordu. Bu gelişmeyi 1986'da
fullerinelerin ve karbon nanotüplerin keşfi izledi. 2000'de ABD'nin
nanoteknolojiye yatırım yapması sonucu tüm Dünya'nın birçok ülkesinde
nanoteknoloji araştırmaları başlamış oldu.
Nanoboyutun farkı [değiştir]
Nanoteknolojiyi bu kadar ilginç kılan unsur, malzemelern nanoboyutta
makrodünyadan farklı davranmalarıdır. Külçe şeklindeki altın başka
maddelerle reaksiyona girmek istemezken, nanoboyuttaki altında bu
durumun tam tersi gözlemlenmektedir. Kuantum etkileri yüzünden
maddeler, nanoboyutta farklı özellikler göstermektedir. Bu özellik
yüzünden, bilim adamları malzemelerin nanoboyuttaki hallerini
araştırıp, sorunlara çözüm bulmaya çalışmaktadırlar.
Türkiye'de nanoteknoloji [değiştir]
Nanoteknolojinin 2025 yılı itibariyle hayatımızı büyük ölçüde
etkileyeceği düşünülmektedir. Türkiye de şimdiden nanoteknolojiyi
üretir hale gelebilmek için uygun adımlar atmaya başlamıştır.
Tübitak'ın 2023 Vizyon Programı'nda nanoteknoloji yer almış ve yol
haritası oluşturulmuştur.[3] En önemli gelişme Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nin (UNAM) kurulmasıdır. Bu merkezin amacı Türkiye'de nanoteknolojinin araştırma merkezi olmaktır. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından 28 milyon YTL yatırım yapılan merkez son derece modern aletlerle donatılmıştır. [4] Türkiye'nin her yerinden araştırmacılar UNAM'ın bu imkanlanlarından yararlanabilmektedir. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, TÜBİTAK MAM,
gibi merkezler de nanoteknoloji araştırması yapılan yerlerdendir.
Ülkemizde nanoteknoloji ile ilgili etkinlikler de yapılmaktadır.
Bunlardan bazıları 4 yıldan beri yapılan NANO TR konferansları, 22-23
Aralık 2008 tarihleri arasında Sabancı Center'daki
"Nanoteknoloji Pazarı"'dır. Şu anda Türkiye'de yeni kurulan 13 tane
nanoteknoloji şirketi vardır. Büyük şirketlerin de nanoteknolojik
ürünleri piyasaya sürülmüştür.[5]
Nanoteknolojinin kullanım alanları [değiştir]
Nanoteknoloji yavaş yavaş hayatımıza girmektedir. Şu an
nanoteknolojinin 2. devresinin sonlarındayız. 2010 yılı itibari ile 3.
nesil, 2020 yılı itibari ile de 4. nesil nanoteknolojik ürünlerin
çıkması bekleniyor. ABD'de de bulunana Project On Emerging
Nanotechnologies adlı kurumun internette yayınladığı listede Ocak 2009
itibari ile 803 nanoteknolojik ürün bulunmaktadır.[6]
Listede sağlık, tekstil, elektronik, otomotiv, gıda ürünlerinden
örnekler bulunmaktadır. Günümüzdeki nanoürünlerin çoğu varolan bir
malzemeye nanoyapılarla suyu itme, güzel koku salma gibi ek özellikler
eklenmiş halidir.